28 October 2006

Godflesh - Songs Of Love And Hate

Drone müzik veya endüstriyel metal... Justin K. Broadrick müziğinin etiketlenmesinden hoşlanmaz ama Godflesh ne tür müzik yapar sorusunun cevabı bence budur.
Grupta disiplini sağlayabilmek için eleman sayısını az tuttuğunu söyleyen Justin K. Broadrick ve basçı G.C. Green'den oluşan ikili bateriyi makinelere emanet etmişti.80'lerin sonu ve 90'ların ilk yarısında, özellikle Heavy Metal'in, Speed, Thrash gibi uç noktalara kaymasının sonucu olarak Death Metal, Grindcore gibi extreme türlerin oluşması, o yıllarda zamanının ötesinde müzik yapan Godflesh'in bu kategorilere sokulmasına sebep olmuştu.Godflesh şarkıları serttir, şarkı sözleri vurucudur, müzik hiçbir zaman melodik ve akılda kalıcı değildir.
Justin K.Broadrick ve G.C. Green 2003 yılında yollarını ayırdılar. Justin K. Broadrick'in yeni projesi Jesu ismini taşıyor.

27 October 2006

Solon ve Kroisos

Eski Yunan aristokrasisinde, tıpkı Samos tiranı Polykrates ile Mısır firavunu Amasis arasında geçen hikayede olduğu gibi "Hiçbir ölümlüyü, ömrü bir felakete uğramaksızın tükenmeden önce mutlu sayamayız." düşüncesi hakimdi.
Buna benzer bir hikaye Atinalı kanun adamı, şair ve filozof Solon (İ.Ö.638-558) ile Lidya Kralı Kroisos arasında yaşanmıştır. Atina'lı Solon, Lidya Kralı Kroisos'u ziyaret eder. Kralın konuğu olarak sarayda misafir edilir. Kroisos'un buyruğundakiler ona hazineleri, üstün ve görkemli şeyleri gösterdikten sonra Kral Kroisos Solon'a şunu sorar: "Bir filozof olarak sana bunca ülkeyi gezdirten meraklı yaradılışının ve bilgeliğinin ününü birçok kez bizde duyduk, bundan ötürü sana şunu sormak isteği uyandı bende, acaba mutlulukta başka herkesi geride bırakan bir kimseye rastladın mı ?" Kroisos'un bu soruyu sormaktaki amacı kendisinin bu adam (dünyanın en mutlu adamı) olmasıyla övünmesiydi. Fakat Solon, Kroisos'un beklemediği bir cevap vererek Atinalı Tellos'u gördüğünü söyler. Onun güzel ve erdemli çocukları olduğunu, hayatının yurdunu savunurken, düşmanı önüne katıp kovalarken ölümlerin en güzelini bulduğunu söyler. Kroisos Solon'a Tellos'tan sonra en talihli ölümlünün kim olduğunu sorar, hiç olmazsa ikinciliğin kendisine ait olduğunu düşünmekteydi. Ancak Solon'dan yine beklenmedik bir cevap alır. Solon bu sefer Kleobis ve Biton'un adını verir. Kroisos öfkelenerek "Solon, bizim mutluluğumuzu hiçe mi sayıyorsunki bu basit insanları ikince sıraya koyuyorsun?" der, Solon sakin bir şekide cevap verir: "Kroisos, insan için yalnız talih ve talihsizlik vardır. Evet görüyorum sen çok zenginsin, çok insana hükmediyorsun, ama benden istediğin şeye cevap veremem; çünkü önce ömrünün güzel bir sonla bağlandığını öğrenmem gerekir. Herşeyin sonuna bakmalıdır, tanrı çok insana mutluluğu yem olarak sunar, sonra çeker alır elinden." Kroisos Solon'dan istediği cevapları alamayınca onu sarayından kapı dışarı eder.Lidya Kralı Kroisos'un sonu pek güzel olmaz. Pers Kralı Kyros, Lidya Krallığını ele geçirip, Kral Kroisos'u idam edeceği sırada Kroisos, Solon ile arasında geçen konuşmayı hatırlayarak "Solon! Solon! Solon!" diye bağırmış. Bunun üzerine Kral Kyros Solon'un kim olduğunu sormuş. Kroisos, Solon ile arasında geçenleri anlatmış, Solon'un haklı çıktığını söylemiş. Kyros, Solon'un bilgeliğine hayran kalmış ve Kroisos'u idam etmekten vazgeçmiş.

21 October 2006

Windows Vista Desktop

İşte benim Windows Vista desktop'um. Bilgisayarda yapacak işim olmasa bile insanın bilgisayarını açası geliyor. Sidebar'da bulunan gadgetlardan Picture Puzzle ve Slideshow gerçekten çok güzel oluyor. Sıkılmadan resimleri seyredebiliyorsun, yada puzzle ile uğraşabiliyorsun. Dikkatimi çeken Microsoft uzun zamandır sitesine yeni gadget eklemedi. Özellikle Mail Checker türünden birşeyler yapsa iyi olacak. Sanırım Longhorn Betalarında böyle bir gadget mevcuttu.
Posted by Picasa

İskandinavya'nın Ahşap Kiliseleri

İskandinavya'da bu resimde görülen ve buna benzer pek çok ahşap kilise veya şapel bulunuyor. Görünüşlerindeki kasvet, doğaya uygun, estetik bir şekilde inşa edilmiş olmaları ilgimi çeker. Büyük bir araştırma yapmadım ama çok fazla bilgiye erişemedim bu kiliseler hakkında.
Posted by Picasa

20 October 2006

Polykrates'in sonu...

Tiran Polykrates'in sonu Mısır firavunu Amasis'in tahmin ettiği gibi pek iç açıcı olmamıştır. Pers satrabı Oroites Polykrates'i Menderes Magnesia'sı yakınlarında çarmıha gerdirmiştir.

19 October 2006

Samos Tiranı Polykrates

Samos'da (İ.Ö. 532-521) yılları arasında yönetimi zorla ele geçirerek hüküm sürmeye başlayan tiran Polykrates edebiyat ve kültürü desteklemiş, bir kütüphane kurmuş, Yunanlı lirik şair Anakreon'u sarayına almış, Samos'da büyük bir imar faaliyeti gerçekleştirmiştir. Samos onun zamanında Yunan devletleri arasında yükselmiş ve öncü bir konuma geçmiştir.
Polykrates'in bu başarıları Mısır firavunu Amasis'in dikkatini çekmiş, talih Polykrates'in yüzüne gitgide daha çok gülmeye başlayınca bir mektup yazarak Samos'a göndermiştir. Amasis şöyle der: " Bir dostun başarılarını öğrenmek tatlı bir şeydir. Ama senin bu büyük mutluluğun hoşuma gitmiyor, zira tanrıları tanırım ve ne kadar kıskanç olduklarını bilirim. Kendim için ve sevdiklerim için aralıksız bir mutluluktansa, bir başarılar ve başarısızlıklar karışımını yeğ tutarım ve insan ömrünün böyle nöbetleşe bir talihle sona ermesini dilerim; çünkü girdiği her işten başarıyla çıkan bir kimsenin talihi zamanla ters döner, sonu fena gelir; bunun başka türlüsünü duymadım. Onun için sen de bana inanırsan eğer, başarılarının karşısında şöyle yap: Senin için en yüksek değerde olan ve kaybetmekten en çok üzüleceğin şey nedir, bunu seç ve uzaklara at, o kadar uzağa ki, bir daha kimsenin gözüne gözükmesin. Ondan sonra talih dönmediği ve sana yar olduğu sürece hep bu dediğim şeyi yap, kendini kurtar."
Polykrates Amasis'e hak verip, hazinesini karıştırmaya başlar ve neyi kaybederse daha çok üzüleceğini araştırır; aklı parmağından hiç çıkarmadığı altın çerçeve içindeki zümrüt mühür-yüzüğe takılır. Bunu gözden çıkarmaya karar verir, gemisiyle denize açılarak, gemide bulunanların gözü önünde yüzüğü denize atar. Sonra sarayına dönerek üzüntünün tadını çıkarmaya koyulur.
Bu olay üzerinden 4-5 gün geçtikten sonra bir balıkçı çok güzel ve büyük bir balık tutar. Bunu Polykrates'e sunmaya karar verir. Aşçılar balığı kesip ayıkladıklarında, balığın karnından Polykrates'in yüzüğü çıkar. Sevinip hemen yüzüğü Polykrates'e götürürler ve yüzüğü nasıl bulduklarını anlatırlar.
Polykrates bu işte tanrıların parmağının olduğunu anlar ve Amasis'e bir mektup yazarak olan biteni anlatır. Amasis Polykrates'in mektubunu okuduktan sonra; bir insanı kaderin pençesinden kurtarmanın kimsenin harcı olmadığını anlar...

18 October 2006

Windows Vista ...

Şu an laptopumda Windows Vista RC1 Build 5600 kullanıyorum. Genel olarak stabil çalışıyor, herhangi bir problemle karşılaşmama karşın performans oldukça düşük. Yeni özelliklerden bazıları çok güzel. Mesela Sidebar ve gadget sistemi güzel... (Bunlar Yahoo! Widgets olarak vardı önceden) İşletim sistemine entegre edilmiş olması hoş.

Internet Explorer 7 ve Media Player 10 ise tam bir felaket bence, sonuçta beta sürüm elbette performans problemleri olacaktır ama sistemin kaynaklarını resmen tüketiyorlar...

The Island of Dr. Moreau - H.G. Wells

The Island of Doctor Moreau is an 1896 science fiction novel written by H. G. Wells, addressing ideas of society and community, human nature and identity, religion, Darwinism, eugenics, and the dangers of unchecked and irresponsible scientific research.

Merhaba !

Genelde karamsar ve sakin bir yapıya sahibim. Felsefi ve kültürel konulara ilgim büyüktür. Yüzeysel hiç bir şey beni tatmin etmez, herşeyin ardındaki nedeni aramaya çalışırım. Mesafeli tavrım beni yeni tanıyan insanların benden çekinmelerine sebep olur. Bazen yaşam benim için bir düş kırıklığına dönüşür ve ümitsizliğe düşerim, ancak felsefi bakış açım, sorunların nereden kaynaklandığını ve onların çözüm yolları bulabilmemi sağlar. Çevremdekiler yalnız yaşamayı başarabilecek nadir kişilerden olduğumu söyler.